18.8.2016 Avrupa Birliği Evrensel Hukuku Partisi Ne Düşünüyor?
1- Soğuk savaştan sonra ABD, NATO ve AB Orta doğuda demokratik rejimler ve ülkeler yaratmak istiyor ancak soğuk savaştan önce yarattıkları kabuk ülkelerin rejimleri, kendi halklarını korkunç bir baskı ve sömürüye aldılar. Bu dönüşüme amansız direniyorlar.
2- TC’de kurulduğundan beri kışlacı Kemalist Türkçüler egemen oldu. Buna tepki olarak muhafazakar dindar kesimler yönetimin her kademesine girmek için gayret gösterdiler. Özellikle Gülenci Cemaat bu konuda büyük yol aldı.
3- Kemalist Türkçü egemenler, ABD, AB ve Nato’nun Irak’ta yapmak istedikleri demokratik dönüşümüne engeller çıkarınca, istedikleri zaman darbe yapma imkanını kaybettiler çünkü batı izin vermezdi.
4- Darbe kolaylığını kaybeden Kemalistler, muhafazakar Erdoğan hükümetini Anayasa Mahkemesiyle düşürmek istediler ancak buna da tam cesaret edemediler ve zoraki de olsa Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın değişmesi için referandum yapılmasına izin verdiler. Kemalist egemenlerin büyük gayretine rağmen seçmenler değişim ve dönüşümden yana oy kullanarak 2010 referandumunda evet dediler.
5- Ülkede demokratik dönüşüm için başlangıç olacak bu referandumdan sonra kışlacı, Kemalist, Türkçü egemenlerin baskısından büyük oranda kurtulan Erdoğan Hükümeti büyük demokrasi hamlelerine başlarken ayni zamanda önceki egemenlerin yaptığı gibi katliam, talan ve yalanlara hız vererek ayni suçları işlemeyi arttırdılar.
6- Büyük Talanlar, hükümeti destekleyen Gülenci kesim ile Erdoğan yanlıları arasında anlaşmazlıklar çıkmasına neden oldu çünkü pasta büyüktü. Bu süreç, ABD baskısıyla saha dışında bekletilen kışlacı Kemalist Türkçülerin tam aradığı bir fırsattı. Önce yuvayı arındırmakla işe başlamak gerekiyordu yani TSK’da yer almış Gülenci subayların şimdilik nasıl olduğu açıklanamayan intihar gibi darbe girişimleri bastırıldı. TSK’da hükümet karşıtı Kemalist Türkçülerin egemenliği ve saflığı büyük oranda sağlandı.
7- Darbe girişimi Erdoğan yanlılarına da, devletteki çok geniş Gülen’ci tasfiyesi yapmasına gerekçe yarattı ancak çok geniş bir kesimin çok yönlü mağduriyetine de yol açan bu tasfiyeler ferdi ve kontrolsüz ve istismar edilebilecek dramatik olayları, sabotajları hatta suikastleri de getirebileceğinden dolayı çok hassas bir sürece girildiği kuşkusuzdur.
8-Erdoğan yanlıları etkinliklerini pekiştirmek için başkanlık sistemli bir anayasaya hızla kilitlenmek durumundalar ve gerçekleştirmeye çalışacaklar ancak Kemalist’ler ve Gülen’ciler buna şiddetle karşılar.
9-Yukarıda anlatılan tüm çatışmalar legal ve illegal alanlarda her türlü insanlığa karşı suçlar işlenerek yürütülürken tüm bu kesimler, yöneticilerini kendilerinin tespit ettikleri ve idaresini asla bırakmadıkları legal ve illegal taşeron örgütleri, partileri, dernekleri, vakıfları ve sivil toplum örgütlerini de kullanmaktalar.
10- Özetle saflaştırılmış yeni TSK ile artık dış konjonktüre göre rahat darbe yapabilecek yapıya ve güce yeniden kavuşan Kemalistler mevzilerini sağlamlaştırarak, Erdoğan’cı, Gülenci kesimlerin kapışmalarını ve yıpratılmalarını seyrediyor. İdarecilerinin kesinlikle ajan olduğu tüm taşeron örgütler kullanılarak işlenen bütün suçların ve terörün kurbanlarıysa bizleriz yani hepimiziz.